Dünya genelinde birçok kültürden insan, meditasyon ya da dini ritüeller gibi farklı amaçlar için ateş üzerinde yürüyor. Ülkemizde de bunun örneklerine rastlamamız mümkün. Burada kastedilenin alevli yanan bir ateşin üzerinden yürümek değil de, köz haline gelmiş odun veya kömür üzerinde yürümek olduğunu da belirtelim. Peki nasıl oluyor da ateş üzerinde yürüyen insanların ayakları yanmıyor? Tabii ki bu durumun bilimsel bir açıklaması var.
Ateş üzerinde yürüme eyleminin arkasındaki gerçek, aslında bilim; spesifik olarak da ısı iletimi ve yalıtım. Doğru bir hazırlık sonrasında ve eğer ne yapacağınızı tam olarak biliyorsanız, sıcaklığı 500 santigrat derecenin üstündeki korlaşmış ateş üzerinde yürümeniz mümkün. Kömürü, içerisinde az miktarda kalsiyum, potasyum gibi elementler olsa da, düşük ağırlıkta bir karbon yapısı olarak tanımlanabilir. Çoğunlukla karbondan ve hava boşluklarından oluşan kömürün ısı iletimi de zayıftır. Yani kor haldeki bir kömür parçasının insan vücuduna teması sonrasında gerçekleşecek ısı transferi, sıcak bir metal tavanın insan vücuduna teması sonrasında gerçekleşecek ısı transferine göre daha uzun sürer. Kor halindeki kömür parçası tuttuğunuzda elinizi hemen yakmazken, sıcak bir metal kızartma tavasına yanlışlıkla dokunursanız elinizin aniden su topladığını görürsünüz.
Bilindiği gibi, odunun da yanma serüveninin sonu kömürdür. Odunun yapısı içerisinde; karbon, uçucu organik moleküller ve su bulunur. Uçucu organik moleküller, ısıtıldığında buharlaşan karbon temelli moleküllerdir. Odun yanarken buharlaşan uçucu organik molekülleri aslında, ateşten yükselen duman olarak gözlemliyoruz.
Ateş üzerinde yürüyen insanların gösterilerine şahit olduysanız, odunun ya da kömürün tamamen yanmasını yani tamamen köz haline gelmesini beklediklerini belki de fark etmişsinizdir. Çünkü tamamen köz haline gelmiş odun veya kömür içerisinde, uçucu organik moleküller ve yüksek ısı sığasına sahip bir madde olan su bulunmaz. Kor halindeki odun ya da kömürün yapısı, neredeyse saf olarak karbondan oluşur. Ayrıca, bazı ağaçlar yandıktan sonra yalıtım kapasitelerinden dolayı diğer ağaçlara kıyasla üzerinde yürümek için daha elverişlidir. Kiraz ya da akçaağaç gibi sert ağaç türleri kor haline geldiklerinde, zeytin ya da akasya gibi ağaç türlerine kıyasla daha düşük ısı yayarlar.
Ateş üzerinde yürüme ritüelini yeniden gözünüzde canlandırın. Ateş üzerinde yürüyecek insanlar, ilk olarak yürünecek patikanın düz olduğundan emin olurlar. Çünkü köz yığınının düzleştirilmiş yüzeyi, iç kısımlarına kıyasla daha az ısı yayar. Ayrıca ‘ateş üzerinde yürümek’ adından da anlaşılacağı gibi, bu eylemi gerçekleştirirken hiç durmazlar. Böylece kısa sürede atılan her bir adım sayesinde, görece daha az ısının transfer edilmesi sağlanır.
Bir detay daha verelim; genel olarak ateş üzerinde yürüme gösterilerinin ya da ritüellerinin gece gerçekleştiriliyor olmasının da bir sebebi var. Çünkü karanlıkta yapılan ateş üzerinde yürüme eylemi sırasında, her ne kadar közün üzeri kül ile kaplı olsa bile, odun ya da kömür parçası yine de kırmızı görünür. Kül de bu işin hilelerinden birisi. Kül, yapısı gereği düşük ısı iletimine sahiptir ve korlaşmış kömürün üzerinde yalıtkan görevi görür.
Bu yazıyı okuduktan sonra, ateş üzerinde yürüme planları yapmaya başlayanları da uyaralım. Her ne kadar yapılan bu eylemin bir açıklaması olsa da, yine de denemek için pek de güvenli olduğu söylenemez. Çünkü az da olsa, çok da olsa ayağınız muhtemelen yanacaktır. Bazı insanlar, acı eşikleri yüksek olduğu için bu eylemi rahatlıkla gerçekleştiriyor gibi görünüyor olsalar da en güvenli tercihin böylesi bir davranışta hiç bulunmamak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kaynaklar: